5 Ocak 2011 Çarşamba

Kortların Tutkulu Aşkı:Roger&Rafa


Tenis sezonu açıldığında ve biz ekranların başında yerlerimizi aldığımız gün hepmizin aklından aynı düşünce geçiyor olmalı;”Tanrı Federer ve Nadal a zeval vermesin.”.Sene içindeki ATP turların Grand Slamler’in hepsinin finalinde aynı iki oyuncuyu görmek istiyoruz.Bizim jenerasyon Agassi’yi ucundan yakalamış olsada Pete Sampras’ları John Mc Enroe’ları Jımmy Connors’ları Boris Becker’leri kaçırmış olmanın kahrını yüreğinde yaşatmaya maalesef ki   mahkum.Bu durumun tesellisi olarak da Nadal&Federer aşkı bahşedilmiş bizlere.Biri 1981’in Ağustosunda dünyaya geldiğinde 28 sene sonra Sampras’a ait olan ve kırılması imkansız kabul edilen ‘en çok Grand Slam kazanan oyuncu’(14 kez) rekorunu 15. şampiyonluğuyla darma duman edeceği baba Robert’ın aklına gelmemiştir sanırım.12 yaşına kadar Futbolla Tenisi beraber yürüten Roger,hayatının kırılma kararını verip tenise yoğunlaştı.Doğru seçimi yaptığı şüphesiz.Diğeri ise Majestelerinden 5 yıl sonra doğduğunda amcası Tony Nadal’ın kendisiyle ilgili planları olduğundan habersizdi.Amca Nadal Rafa’nın eli ayağı tutmaya başladığı 4 yaşında raketi eline vererek projesinin ilk adımını atmış oluyordu.19 yıl içinde sağlak olan yeğeninden Güç abidesi Solak Tenisçi yaratması bile başlangıç için inanılmazdı.Nadal 2005’ten itibaren tam gaz yükselişe geçip Federer’in arkasında pusuya yatıyordu.Roger’ın belalısı Roland Garros’un her finalinde karşısına dikilip son Grand Slam’i tamamlamasına izin vermedi.Ta ki 2009’da 4.turda elenene kadar.Roger o sene Fransa’da kariyer Grand Slam’ini kazanarak rekor kitabında bir sayfa daha çeviriyordu.Ertesi sene Nadal sakatlıklardan kurtuluyor ve tabiri caizse Federer’den bir kenara geçip kendisini izlemesini istiyordu.2010’da Avustralya Açık dışındaki üç Grand Slam’i de domine ederek şampiyon oluyordu.Sezonun son büyük turnuvası olan Amerikayı kazanırken Kariyer Grand Slam’ini tamamlıyordu.Londra’da  ATP World Tour Finals’ın finalinde karşılaşan iki raketten gülen taraf Majesteleri olurken 2011 için hepimize bu büyük rekabetin daha çok sürprizlere gebe olduğunun da haberini veriyorlardı.Bu iki devi kortlarda seyrediyor olmamız bile kendimizi şanslı hissetmek için oldukça yeterli bir sebep.Tanrı onlara zeval vermesin.

Hiç yorum yok: