5 Aralık 2011 Pazartesi

Gecenin Dördünde Dost'un Önünde

     Hayatın ana damarıdır taraf olmak. Akışına kapılıp gittiğimiz şu yaşam düzeni içinde “Ben tarafsızım” bıdı bıdılarıyla dolansak da ucundan bir yerinden yakalarız mutlaka. Biz de futbolun ucundan tutmuş yürümüşüz. ‘Neden?’ sorusuna yanıt bulunamayan yegane durum;Tarafgillik. Neden sarı kırmızı? Bilmiyorum. En sevdiğin hayvan aslan mı, ondan mı? Yoo. Tutku duygusunu açıklamak çok kolay değil. Bizimkisi “Nedensizde sevilir” durumları. Hele bir de sevdalınla ayrı şehirlere düşmüşseniz ayrı bir beklersiniz haftasonlarını. Her zaman evinde izlemeye gidemezsin takımını,fırsat buldukça deplasman da yaparsın.Hatta suçlanırsın bu yüzden. Armanın sana en çok ihtiyacı olduğu yerde, aylardır beklediğin derbide aksini düşünemezsin. Kural tanımaz, basar gidersin.
    
 Sabah 10’da çıkacak biletin peşine gece 4’te düşersin. Kuyruğa girdiğinde sarı kırmızılı atkılara sarınmış yüzleri görünce az da olsa ısınırsın. 6 saat beraber donduğun adamı canından çok seversin o an. Saat 9 olur kuyruk uzun uzadıya yol alır karanfilin aralarında. Başkentte Dost’un önünde bilet beklemektir soğuğu hissetmek. Sıranın arkası için üzülürsün “Ya onlara kalmazsa” diye. Saat 10’a 5 kala kalabalık bir grup gelir. Kendilerine ‘Tayfa’ diyorlar. Hepsinin siması tanıdık, hatta aralarında küçüklükten hayranlık duyduğunuz yorgun yüzler olur, tribünün ağabeyleri. Binlerce insanı yönlendirebilecek güce sahip olmaları cezp eder. Küçüklük idolündür onlar. Kuyruğa doğru ilerlerken keskin bakışlar atarlar. Hissedersin bir terslik olduğunu ve Baaaammmm!!! Sıranın en önüne yoğun bir yığılma… Grup en öne kaynamaya başlar ama ne kaynama. Bazıları gıkını çıkarmaz, belki korktuğundan belki de onların bunu hak ettiğini düşünerek. Bazıları isyan eder. Eyvah! Arkaya doğru atılan öfkeli bakışlar. Laf dalaşı. Bir anda kaybedersin saygını küçükken yarattığın kahramanlara. Aralarından biri gişedeki kadının sorusu üzerine “Aşk bu aşk yapacak bi’ şey yok” der. Arkaya doğru sözcüklerini savurur, “Her maça gelmiyorsanız susacaksınız.”. Eğer bahsettikleri AŞK gecenin kör karanlığında sıraya girip titreye titreye saat 10’u bekleyen takımına uzak sevdalıları tartaklayıp sıranın en önüne duhul olmaksa, bizimkisinin adı aşk olmasın.
    
 Uzaktan sevenlerin tek dileği, hak ettiği saygıyı tribünün sahiplerinden görebilmek. İzmirli Galatasaraylıların güzel sözleridir bunlar….

“Uzaktan sevmenin biz cefasını her an bildik her gün çektik.”

Hiç yorum yok: