2 Ağustos 2011 Salı

Finallere Yürüyoruz

Hiç bu kadar şaşırtıcı olmamıştı.Biz ligin ağa babalarının arkasında durdukça kimliklerini inkar ettiler.Bütün tahminlerde çuvalladık.Yüzümüzü kara çıkarmayan Chicago’ya teşekkür etmek istiyorum.Oklahoma City için de buralarda olmasını tahmin etmiştik ama gelene kadar şırıngayla su çektiler.İşin esprisi bir yana müthiş bir playoff oluyor.Bizim nesil Amerika basketboluna Jordan-Stockton düellosuyla ısındı.Iverson’a hayran yetiştik,Kobe-Shaq şirketiyle olgunlaştık.Kendi yıldızlarını yaratan ve yaşatan sezonlar,playoff serileri çok izledik ama 2011 playoffları kadar şaşırtıcı ve rekabetin bu derece yukarıda olduğu seriler görmedik.İşin şaşırtıcı yanı sezon içerisinde bunun sinyallerini alabileceğimiz verilerde yakalayamadık.Yılın sürprizini yapan Memphis bir yana ilk turda elenen –ki elenmesi de beklenen- New Orleans,Philadelphia,Indiana potansiyellerinin zirvesinde oynadılar ve bu ligin anlamını tekrar yazdılar.San Antonio,Lakers,Boston beklenenin aksine kriz yönetiminde çuvalladılar ve konferans finalleri masasında kendilerine yer bulamadılar.Dallas,Portland da ilk tur 3.maçını 22 sayı öndeyken Rose Garden da bırakınca herkesin aklında Miami finali ve Golden State bunalımı canlandı.Dallas bu sefer o psikolojik eşiği aşmayı başarınca önünde son şampiyon bile direnemedi.Lakers süpürüldü.Sezon başında böyle bir cümle kuracaksın deseler ülke bütününde kahkaha tufanı kopardı herhalde.Eski topraklar iyi iş çıkardı.Stajakovic,Terry ve Kidd şampiyonluk için son biletleri olduğunun farkına vardılar.Nowitski her zamanki gibi.Memphis batı yakasını allak bullak etti.Belki San Antonio’ya ters geldiler de turladılar diyenlerimiz olmuştur ama bütün takımlar içinde gelecek yılların şampiyonluk adayı Oklahoma City karşısında ilk turun bir tesadüf olmadığını gösterdiler.Pota altında Randolph ve Gasol’la müthiş iş yaptılar,ön alan savunmaları harikulade.Sezon ödülleri birer birer dağıtılır,en iyi beşler açıklanırken Tony Allen’ın en iyi savunma beşinde yer bulamaması verilen ödüllerin ne kadar kofti olduğunu bir kere daha fısıldadı.Sadece Allen da değil Luol Deng gibi savunmacıların yerine Kobe Bryant’ın orda olması komediden başka bir şey değil.Playoffları bu kadar heyecanlı kılan ve konferans finallerine kadar bizi soluksuz bırakan bütün takımlara kucak dolusu sevgiler.Şimdi masada dört şehrin hikayesi kaldı.Mavi köşede Texas’ın asi çocuğu Mavericks,Beyaz köşede Oklahoma’nın genç patlayıcıları Thunder,Siyah köşede Florida’nın voltranı Heat ve Kırmızı köşede İllinois’un savunma kuvvetleri Bulls.Bu dört şehrin kahramanları 2011’in zirvesi için çarpışmaya hazırlar.Merakla ve heyecanla bekliyoruz efendim.

Sweet Home Chicago
Jordan’dan sonra hep bugünü beklediler.United Center hiç bu kadar istememişti Finalleri.90’ların sonunda Jordan’ın vedasıyla istirahata çekildiler.Ta ki 2008 draftında Chicago doğumlu kendi evlatları Derrick Rose’u 1. Tur 1.sıradan seçene dek.Sezonu ilk sırada bitirip playoff serilerinde saha avantajını kaptılar.Indiana ve Atlanta’yı eleyip geldiler.Zorlandılar,zorlandıkça güçlendiler.Yorulduklarını düşünmemizi istediler,öylede düşündük.Ancak konferans finallerinin ilk maçında United Center’da Miami’ye karşı büyüleyicilerdi.Ligin en iyi 3. Savunmasının potasına 103 sayı bıraktılar.Deng’Lebron’un üzerinde inanılmaz bir savunma baskısı kurdu.Takım savunması da fazlasıyla agrasifti.Lebron 5/15 saha içi isabetiyle 15 sayıda kalırken Wade 7/17 ile 18 sayı kaydetti.Takım olarak %38 isabet oranı tutturdular ve bence en önemlisi 8 kere üç sayı denemesinde bulunup 3’ünden isabet buldular.Bu tablo Miami’nin kimliğini hiç mi hiç yansıtmıyor.Maç 3. çeyreğin ortalarına kadar dengede gözükse de Chicago’nun maç boyunca psikolojik üstünlüğü çok net gözüküyordu.Miami benchinden Chalmers dışında katkı yapan olmayınca da 4.çeyrekle birlikte Chicago maçı koparmasını bildi.Serinin kaderini bench performanslarının belirleyeceği aşikar ve Bulls bench’i müthişti ilk maçta.İstatistik kağıdına yansımasa da özellikle Taj Gibson ve Ronnie Brewer takımın sürükleyici güçleriydi.Evladımız Ömer oyunda olduğu sürelerde pota altını Miami’ye kararttı.Hücumda da ürettiği 5 sayıyı da basket faullerden yakaladı.Noah’ın hırsına ve kazanma arzusuna hayran olmamak elde değil,o hırçınlaştıkça ekran başında ister istemez bizde dişlerimizi sıkıyoruz.Rose ise gerektiği yerde devreye girip temiz 28 sayısını bıraktı.2.maçta çok şey değişebilir.Miami’nin patlayıcılığını atlarsak yanılgıya düşeriz.2.maç ilkinden çok daha güzel olsun kazanan yine basketbol tutkunları olsun.(17.05.2011)

Hiç yorum yok: