11 Ağustos 2011 Perşembe

'Lokavt':Seferoğulları&Tellioğulları


Dallas’ın şampiyonluk hikayesinin tadını tam alamadan iki senedir kapıyı aşındıran ‘lokavt’ geldi.Ortada paylaşılamayan “Yeşil Vadi” ise 3 milyar dolarlık NBA sermayesi.Hepimiz seneye NBA oynanmayacak mı tedirginliğinden son 1 ay da toplu iş sözleşmesinin ve takım sahipleriyle oyuncular birliği sendikasının,bu kurum ve kavramların ne anlama geldiğini yalayıp yuttuk.NBA oyuncuları ligin gelirlerinin %57’sini alırken takım patronları bu oranı %40’a çekme çabaları var ki görüşmelerin ana damarlarını tıkayan uzlaşmazlık noktası da burası.Oyuncuları masada temsil eden başkan Derek Fisher ve yönetici Billy Hunter %54’e razı olmalarına rağmen patronlar diretmekte.Peki bu direnişin sebebi ne olabilir?Takım başkanları,%40’ın açıklaması olarak ligdeki 30 takımın 25’inin zarar ediyor olması üzerinde duruyorlar.Patronlar tarafından bakınca haksız olduklarını söylemek güç.Takımların bu kadar sık şehir ve el değiştirmesini bu durumun sonuçları olarak da görebiliriz.NBA tutkunları için patronların ne durumda olduğu çok ilgilendirmiyor.Sabırsız seyirci,bir an önce lig başlasın ve bizde bir an önce mutluluk hormonlarımızı salgılayalım istiyor.Bu topluluğa bizde dahiliz en nihayetinde.İşte tam da bu durumu çok iyi bilen oyuncular lige anlam katan unsurun kendileri olduklarını bildiklerinden görüşmelerde uzlaşmacı tavır sergilemekten uzaklar.Oyuncular tarafından bakınca da çok haksız olduklarını söyleyemiyoruz.Patronlar elindeki tek koz olan ‘İş durdurma’ kartını açınca oyuncular biraz sendelese de bence ipler hala onların elinde.Bu aile kavgasının tam ortasında bir de David Stern tarafı var.Her ne kadar “ligimiz oynanmıyor,iki tarafında anlaşmaya yakın olduğunu söylemek zor,üzgünüz.” tiyatrosunu oynasa da O’nun bu durumdan mutsuz olduğunu düşünmüyorum.Çünkü senelerdir uğraştığı NBA’i Avrupa’ya pazarlama sevdası dolaylı da olsa yolunu buldu.Şu ana kadar Avrupa’nın tepesine oynayan takımlar NBA yıldızlarına yüz vermese de,bir çok görev adamıyla anlaştılar.Stern’ün esas hedefi Çin ise bu duruma kontra olarak senelik sözleşme şartını getirdi ve Stern için işler daha da karıştı.NBA yıldızları,deniz aşırı tercihlerini Çin’den yana kullanırlarsa o oyuncuları “Lig başladı!” deyip çekip alamayacaklar.Bu duruma rağmen Cris Paul,Carmelo Antohny,Dwight Howard gibi isimlerin Çin’e sıcak baktıkları da bir gerçek.Görüntü ligin başlaması için en iyi ihtimalle Aralık ayından sonrasını işaret ediyor.Bir de bizim evlatlarımızın durumu ne olacak sorusu var.İlyasova ve Balbay Anadolu Efes’le anlaştılar(nerdesin be Pilsen?).Hidayet için Efes söylentileri çıksa da Özerhun;”Lokavt sonrası iki oyuncunun gidişini kaldıramayız.” açıklamasıyla kapıları kapattı.Milli takım kampında olan oyuncular için Harun Erdenay “bütün türk oyuncuları lige dönebilir” açıklaması yaptı.Ömer ve Semih’in adresi için Fenerbahçe Ülker’i göstermek yanlış olmaz sanırım.Hidayet içinde Efes alternatifi FBÜ olarak gözüküyor.Memo,ahde vefa için Tofaş’a giderse şaşırmam.Keşke hepsi dönse de Beko Basketbol Ligi tadından yenmese.’Lokavt’ın birde Beşiktaş kanadı oluştu ki fısattan istifade Deron Williams’ı kapıverdiler.Iverson’dan sonra NBA oyuncularına yönelmek anlayışla karşılanabilir ama başarı için getirisinin olmayacağını olaylara “renkli” bakabilen herkes görebilir.Deron Williams transferinden çok Lakovic ve Savanovic’in bizim ligde oluyor olması beni daha fazla meraklandırıyor.Beşiktaş taraftarı için hatta bizler için Iverson’ın buradaki parkelerde Beşiktaş formasıyla dripling yapıyor olması tarif edilemez bir duygu,keza Deron içinde aynı duygular canlanacak ancak takımın bu transferlerle çıtasının nerede olduğu Türk basketbolu açısından iç açıcı değil maalesef.
Son haftalarda da Kobe Bryant mevzumuz oldu.Başkan randevu talep edip kıtalararası uçuyor,önce menajerler ve sponsorlar ikna edilip Bryant’ların huzuruna öyle çıkılıyor.Kobe’nin Türkiye’ye geleceği yok.Çünkü Kobe Braynt büyüsü Amerika sınırlarının dışına çıkarsa bozulur.Bunu O’da çok iyi bildiği için kudretine kudret katmak için Beşiktaş’ı kullanıyor.Verilmek istenen mesaj şu:“benim önüme dünyaları da verseniz beni transfer edemezsiniz.”.Ola ki NBA dışında bir yer olursa kesinlikle orası Çin’dir.Kobe oradaki ilgiyi yoklayıp bir fizibilite çalışması olmuştu.Sözün özü olarak NBA’e verilen bu aranın kimseye faydası yok.Ligin başlaması ne kadar uzarsa ‘Yeşil Vadi’nin değeri o kadar azalacak.Toplantı taraflarını bir an evvel sağduyuya davet ediyorum.Lig aradayken Avrupa Şampiyonası ve THY Euroleague’e daha fazla konsantre olacağız.

Hiç yorum yok: