2 Ağustos 2011 Salı

Oyun:2006'dan kalan hesap...

Sezon içinde ve Playoffların başından beri yorumlarımı paylaşmaya çalıştım.Gerçi tahmin konusunda sınıfta kaldım o kesin.Benim tahminler tutsa muhtemelen Portland-Oklahoma batı finali oynardı.Aslında bu maçları izlerken taraftar kimliğini bir kenara bırakıp oyunun iki yönünden de zevk alabilmeyi becermek çok daha eğlenceli hale getiriyor bu oyunu.Evet Boston maçlarında objektif bakabilmem pek mümkün olmuyor ama Celtics playoffları bitirince geriye kalan konferans finallerini daha sağlıklı izledik.Belki tahminlerde şahsım fena çuvallamış olabilir ama 2011 NBA Finallerini Dallas-Miami maçlarının oluşturacağını çoğunluk tarafından tahmin edildiğini sanmıyorum,edenleri de ayrıca kutluyorum.Dallas finale çıkamaz mıydı?Hayır final için sürpriz bir isim değil.Peki Miami?Kesinlikle hayır,zaten bu yapıyı en kısa yoldan başarı için kurdular.Playoffları şaşırtıcı kılan beklenmedik takımlardan ve oyunculardan beklenmedik performanslar oldu.Hem olumlu hem de olumsuz yönde.Şimdi  esas son perdedeyiz.Şampiyonluk Texas’a mı yoksa Florida’ya mı gidecek? Salı gününden itibaren bu sorunun yanıtını aramaya başlayacağız.Hep söylemişimdir;bu güzel insanlar performanslarını zirveye taşıdıkça daima kazanan bizler,bu oyuna gönül verenler oluyor.Sırf bu yüzden bile onlara minnet duyuyorum.Finaller için söylenecek çok fazla şey yok.Nowitzki her zamanki gibi korkutucu oynuyor.Lebron performansında zirve yaptı,kendini çok farklı hissettiği aşikar.Wade konferans finalinde saçmalasa da finallerde çok farklı olacağı kesin.Bosh hiç beklenmediği kadar soğuk kanlı,el yakan topları kullanmaktan çekinmiyor.Ancak Miami için bu 3 adam yeterli olmaz,mutlaka benchlerinden istikrarlı bir performans almaları şart.Birde maç sonuna daha konsantre olmalılar,krize sokuyorlar elindeki maçları.Tabi son maç hariç United Center da son 3 dakika da 12 sayıyı kapatıp Doğu şampiyonu oldular,bu konuda da istikrar lazım.Dallas ise önüne geleni temizliyor.Arkasını toz dumana katıp koşar adım şampiyonluğa gidiyorlar.Maçlarda geri düşmeleri hiç rahatsız etmiyor takımı,geri dönüşleri artık bir strateji haline getirdiklerinden şüphe etmeye başladım.Evlerinde taraftarlarıyla birlikte daha da yükseliyorlar.Kidd her zamanki gibi ve muhtemelen son kez büyük oynuyor.Onun zekasına hayran kalmamak mümkün değil.Sözün özü Finaller çok can yakar.

Phil Jackson’ın koltuğu Mike Brown’a emanet’miş’
Playoffların dışında en büyük sürpriz herhalde Mike Brown’ın Lakers’ın başına geçmiş olmasıdır.Büyük konuşmak gibi olmasın Lakers’daki ömrünü 1 yıl biçiyorum.Lakers yönetimi belli ki Phil Jackson’un kurduğu yapıdan artık başarı gelmeyeceğine inanmış ki böyle bir tercihte bulunmuş.Hem Phil’in hem de Kobe’nin işaret ettiği Brian Shaw’a emanet etmediler takımı.Mike Brown son beş sene de Cleveland da neler yaptı?2007 de finallere taşıdı takımı.Sonuç;Spurs’e süpürüldüler.Doğu finaline gelip gelip elenen Mike Brown geçen sezon takımdan tabiri yerindeyse kovuldu.Oyunun savunma yönüne ağırlık veren Brown Lakers’la anlaşması üzerine şu açıklamayı yaptı.”Savunma benim en önemli silahım,Lakers’a da bunu yerleştirmeye gidiyorum.Çünkü şampiyonluklar savunmayla kazanılır.”Adama sormazlar mı? “E nerede şampiyonluk yüzüğün?” diye.Evet savunmayla şampiyonluk kazanılabilir ama senin savunma anlayışında sıkıntı var Mike.Bir de Lebron’un eski antrenörünün Lakers’a gidişiyle ilgili söyledikleri var ki tam komedi.”Mike Brown büyük bir koç.Bize, o şehirde yaşanmamış başarılar yaşattı.Savunma felsefesiyle işe başladı ve daha önce sahip olmadığımız savunma sistemi yerleştirdi.O ve ekibi sayesinde rekabet dolu bir yıl geçirdik.Ona büyük saygı duyuyorum ve yıllarca onunla çalışmam sonucunda bana öğrettikleri için müteşekkirim ona.Şimdiki hâlime gelmem de bana çok yardımcı oldu.”Açıklama tam bozacının şahidi şıracı hesabı olmuş.Bir Bostonlunun duruma yorumu ise;Dokunma yarime.(27.05.2011)

Hiç yorum yok: