2 Ağustos 2011 Salı

Tahminler Tepe Takla

Öncelikle çuvaldızı kendimize batırarak başlamakta yarar var çünkü 1.tur tahminlerinde fena çuvalladık.Başta Spurs ve Magic olmak üzere sezon performanslarının altında kalan bütün takımlara teessüf ediyorum.Madalyonun diğer tarafında ise Memphis,Atlanta ve Indiana yüreklerini ortaya koydukları için büyük takdiri hak ettiler.2011 playoffları bizlere vaat ettiğinden çok daha zevkli ve sürprizlere gebe geçiyor.Geride kalan 1.tur maçlarının hemen hemen hepsi seyircilerini koltuklarına yapıştırdı.Bu maçların içinde süpürülen New York’a da dikkat çekmek istiyorum.Bostondaki ilk iki maçı koparma noktasına gelip kaybettiler.Özellikle ikinci maçta Carmelo’nun efsane performansına yazık oldu.Amare’nin sırtındaki sakatlık sebebiyle kenarda kalması Melo dışında skora katkı yapacak ikinci bir oyuncu olmamasıyla da eve 2-0 geride dönüp Madison Square Garden’da da süpürüldüler.Denver’da herkesi olduğu gibi beni de şaşırtan takımlardan oldu.Evet Oklahoma’yı geçmelerini beklemiyordum ama 4-1 geçileceklerini de tahmin edemedik.Onların şansızlığı,kendileri gibi hareketli hücum eden ve kadro yapısı genç Thunder’la eşleşmeleriydi.Nene de Perkins’in karşısında kendinden beklenen kuvvet düellosuna cevap veremeyince sezonu kapattılar.Oklahoma turu geçti geçmesine de takımın başında Scott Brooks kaldıkça takım kapasitesinin altında oynamaya devam edecekler.Haddim olmayarak eğer Nate McMillian seneye Lakers’ta olmazsa Thunder ne yapıp edip Ustayı takımın başına getirmeli.Takdire şayan bir diğer cesur yürek ise Frank Vogel.Indiana’nın dümenine geçtiğinde playoff’a bile kalması kesin değilken koçtan ”playofflarda kimsenin eşleşmek istemeyeceği takım olacağız” açıklaması geldi.Bulls’la eşleşip müthiş mücadele eden takımının buna rağmen seride 3-1 geride olması Frank Vogel’ı “Nba playofflarında 1.tur da birileri mutlaka geriden gelip seriyi alacakatır” açıklamasından geri bırakmadı.Takımın başına geçici olarak getirilse de şu kısa sürede yaptıklarıyla yeni yılda kontratı sonuna kadar hakketti.Diğer bir sürprizin baş rolünde ise Atlanta sahnedeydi.Larry Drew çok iyi okumuş Orlando hücumlarını ki Magic’in ana damarı Howard’a gelen yardımların sonucu oluşan dış şutların önünü alabilmek için Howard’a yardım götürmemeyi seçmiş.Howard’ın tek başına skor yükünü taşıması onların işine geldi ve özellikle Jamal Crawford ve Al Horford’ın sahne almasıyla turlayan takım olmayı başardılar.Bu eşleşme iki takımın yönetimleri arasındaki farkı da ortaya çıkardığını düşünüyorum.Takaslar!Orlando Hidayet’i geri getirerek doğru hamleyi yaptı ama Lewis’i niye gönderiyorsun?Hadi gönderdin Lewis’in tamamlayıcısı Arenas mı?Lewis’in yüklü kontratından kurtulmak için gönderdikleri açık ama aldıkları Arenas’ın ondan aşağı kalır bir ödemesi olmadığı da gerçek.Takımın dinamiklerini paramparça eden Orlando’nun karşısında ise Atlanta,sezon içindeki uyuşukluktan kurtulmak için Bibby’i gönderip Hinrich’i aldı.Hinrich’in gelişi ön alan savunmasını resmen canlandırdı.Takıma bir ruh geldi ve meyvesini de 1.turda topladılar.Bu senenin esas oğlanı ise hiç kuşku yok ki Memphis Grizzlies.Rudy Gay dışında bireysel olarak parlayan parçası olmadan bu oyunun takım oyunu olduğu ve başarının ancak takım kimyasıyla oluşabileceğini yüzümüze çarpan bir yapıdan söz ediyoruz.Savunma konsantrasyonları inanılmaz.Özellikle Tony Allen’ın ‘guard’lara baskılı savunması müdafaanın ana parçası.Hücumda ise Randolph’un eli öpülesi performansı Grizzlies’in sürükleyici unsuru.Fedex Forum da başarıya inanmış olmalı ki iç sahada daha da yükseliyorlar.Müthiş basketbol oynuyorlar hakikaten.Şu ana kadar bizi baştan çıkaran performansları konuştuk ama bu oyunun önüne taş koymak isteyenler var  onlara da biraz dokunduralım.Hakemler!Felaketler.Kritik saniyelerde “caaart!” 3 saniye,yok hücum faul,tansiyon hat safada ufacık bir itiraz “hoop!” teknik faul.Serilerin kaderini etkileyecek birkaç pozisyonu anlatmak istiyorum.Dwight Howard’a yapılan bütün adam öldürmeye teşebbüsler es geçildi.Boston-New York serisinin ilk maçı son saniyelerinde Carmelo son topu kullanacakken alakasız bir hücum faul.Son olarak da Miami-Boston serisinde perdeleme yapan Pierce’a omuz atan Wade’e faul çalmak yerine Pierce 2.teknik faulden oyun dışı bırakan hakem zihniyeti.Maç esnasında Üstat Kaan Kural’ın da vurguladığı ve son derece komik uygulanan karşılıklı teknik fauller.Hakemler oyunculara karşı tehdit unsuru olarak karşılıklı teknik faulleri kullanıyorlar.Sarı kart isteyen futbolcuya sarı kart gösteren Spor Toto Süper Lig hakemlerinden farksız değiller.Hakemler,işler çığırından çıkmaya başlayınca da telafi düdüklerine sarılıyorlar bu kez de.Hangi spor olursa olsun şu telafi düdükleri kadar mide bulandırıcı başka bir şey yok.Buradan David Stern’e sesleniyorum(!) Konferans yarı finallerini komik kararlarla lekelemeyin.Hakemleri artık bir kenara bırakıp ilk turda çuvalladığımız tahminlerden sonra Yarı Finaller için konuşalım.İlk maçlar  sonunda yine yeniden sürpriz sonuçlar var.Miami dışında evinde oynayan bütün takımlar ilk maçlarını kaybettiler.Ama ben yinede favorilerin geçeceğini düşünüyorum.(03.05.2011)

Hiç yorum yok: